Bir şafak da sen say be dost

Ey Okur! Ömrümün sahibine düşerken kelamlarım sen koparıver takvimlerden yaprakları..

24 Şubat 2012 Cuma

Mum



 Karanlığın dört nala koştuğu bugünlerde sol yanımdaki ağrılarım çoğalıyor sevdiceğim. Bir mum alevinde söndürürken içimdeki kırıklıkları, bardaklara saklıyorum tüm sakarlığımla kesiverdiğim avuçlarımı. Acıyor canım. Bugünlerde çok acıydı ayrıca tadına baktıklarım..
Üşüdükçe üstüme örtenlerimin sayısının azlığından olsa gerek kabuk bağladı derim..
Gittikçe yalnızlaşırken pembe incili kaftanlıların gezindiği odamda ardımdaki gölgelerin azizliğine uğruyorum bir anda.. Yüzüm bembeyazken lekeleniyor aniden.. Işığı ararken kayboluyorum pınarlarda.. Sonra renk akan gözlerde öylece mühürleniyorum.
Gelmelerine seksen iki gün kala çeyizime yeni yeni desenler işliyorum. İl il geziyorum güzel ülkemde. Mevsim mevsim geziyorum sayende.
Mum kokuyor ellerim. Bir kibrit çakıp aydınlatmaya çalışıyorum kendi çevremi lakin susarak büyütüyorum alevleri..

Susuyorum. Susarak sevgisini ilan edenlerin çokluğuna aldanmıyor ara sıra gözlerimden haykırıyorum sana olan aşkımı.. Varsın soru işaretlerine boğulsun kervan sahipleri.. Ben uzun cümlelerimin ardında koyduğum üç noktalarımla sana aitliğimi sığdıramazken tüm imla kurallarına, varsın karların altında uyuyalım biz.. Yaz gelecek.. Elleri çiçeklerle dolu yaz kapımızda konaklayacak.. Haziranlarda ölmek zorlaşırken ben denizin dibindeki karalıktan çıkaracağım kumları yeryüzüne...

Sana geleceğim..
Seninle kulaç atacağım hırçın dalgalara karşı..
Akıntıya kapılmadan sana kapılacağım sevdiceğim..

Seni Seviyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder